Devletimizin en üst hukuki karar mercii olan Anayasa Mahkemesinin, toplumun hemen her kesiminden tepki çeken ve akademisyenlerin ekseriyeti tarafından kabul görmeyen ve büyük tepkiyle karşılanan sözde “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” bildirisi konusunda verdiği hüküm, başta biz bilim adamları olmak üzere, terörle mücadelede binlerce vatan evladını toprağa vermiş olan halkımızı, özellikle de bu şehitlerimizin ve gazilerimizin ailelerini derinden üzmüştür.

Terörle mücadeleyi “hak ve özgürlükleri ihlal”, teröristle mücadeleyi “suç” olarak gören sözde bildirinin “İfade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmesi, gerçek akademisyenleri sükut-u hayale uğratmıştır. Devletimizin bütünlüğüne hedef alan talepleri, siyasi çözüm çabası kabul ederek bu yönde bir yol haritası oluşturulmasını talep eden söz konusu bildirinin hak arama ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığına inanıyoruz.

Aziz milletimizin ve büyük Türkiye Cumhuriyetinin büyüme ve gelişmesini istemeyen iç ve dış mihrakların kasıtlı ve amaçlı hedeflerinin bir sonucu olarak özellikle beslenen ve büyütülen terör belası ile mücadele, kökü kazınana kadar devam edecektir. Ancak bu mücadelede ortaya konacak en ufak bir zafiyet, terörle mücadelenin sekteye uğramasına, kan ve şiddetten beslenen terör destekçisi mihrakların cesaretlenmesine neden olacaktır.

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi olarak, terörü hoş görüp devleti hor gören, terörle mücadelede zafiyet oluşturmayı hedefleyen ve toplum vicdanını lekeleyen her türlü oluşum, inisiyatif ve eylemi onaylamadığımızı, kararlılıkla yürütülen terörle mücadeleyi sekteye uğratmak ve ülkemize zarar vermek isteyenlerin karşısında olduğumuzu, bundan sonra da olmaya devam edeceğimizi, kamuoyuna saygıyla arz ederiz.

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü