Şehrimizdeki Ulusal Etkinlikte Bütün Yönleriyle Hepatit Konuşuldu
Rektörümüz Prof. Dr. Nurullah Okumuş, Türkiye Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) tarafından Afyonkarahisar’da düzenlenen 11. Ulusal Viral Hepatit Simpozyumuna (XI. UVHS) katıldı. KLİMİK Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanlığını yürüten AFSÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Başkanı Prof. Dr. Neşe Demirtürk’ün toplantı başkanı, Uz. Dr. Petek Konya ve Afyon Devlet Hastanesinden Uz. Dr. Zerrin Aşçı’nın simpozyum genel sekreterleri olarak görev aldığı XI. UVHS, NG Güral Wellness Otelde gerçekleştirildi.
Çok sayıda uzman hekimin ilgi gösterdiği ve iki gün süren XI. UVHS’de, özel hasta gruplarında viral hepatit yönetimi konusunda infeksiyon hastalıkları uzmanları bilgilendirilerek görüş alışverişinde bulunuldu. Viral hepatitlerle ilgili güncel gelişmelerin masaya yatırıldığı simpozyuma; Prof. Dr. Bilgehan Aygen, Prof. Dr. İsmail Balık, Prof. Dr. Onur Ural, Prof. Dr. Haluk Eraksoy, Prof. Dr. Sıla Akhan gibi farklı tıp fakültelerinde görevli viral hepatitler konusunda deneyimli 25 konuşmacının yanı sıra 55 infeksiyon hastalıkları uzmanı da izleyici olarak iştirak etti.
Toplam 12 oturum şeklinde gerçekleştirilen organizasyonda ağırlıklı olarak renal yetmezliği olan, hemodiyalize giren, immün düşkün, gebe, dekompanse sirozlu, karaciğer ya da böbrek nakilli, HIV infeksiyonlu gibi özel hasta gruplarında Hepatit B ve Hepatit C yönetimi tartışıldı. Kronik Hepatit B ve C tedavilerindeki yeni gelişmelerin ve aşı çalışmalarının da değerlendirildiği oturumlarda kronik hepatitlerde, zor hasta gruplarında bile kullanılabilecek tedavi seçenekleri olduğu, dikkatli bir yönetimde kronik Hepatit B ve Hepatit C’nin tedavi edilebilir olduğu vurgulandı.
Dünya Sağlık Örgütünün 2030 hepatiteliminasyon programı üzerinde durulan XI. UVHS’de, Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan “Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı 2018-2023” da ele alındı. Katılımcılar, toplumda farkındalığın ve riskli grupların taranması ile ulaşılabilen hasta sayısının arttırılmasının, viral hepatitlerin azaltılmasında önemli olduğuna dikkat çekti.
“1387 kronik Hepatit C hastasında tedavi başarısı % 99 bulunmuştur.”
Simpozyumda konuşulan konular hakkında bilgi veren Prof. Dr. Neşe Demirtürk, 18 Haziran 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliğindeki değişiklik ile son yıllarda dünyada HepatitC’nin tedavisinde yüzde 90-100 oranında başarı gösteren ilaçların geri ödeme kapsamına alındığını söyledi. Sağlık Bakanlığı tarafından tedavi alan hasta sayısı ile ilgili resmi bir açıklama olmamakla beraber, yaklaşık 8-9 bin civarında hastanın tedavi aldığının tahmin edildiğini belirten Prof. Dr. Demirtürk, “Tedavi verilen hastalarda başarı oranı oldukça yüksek olup dünya ile uyumlu olarak % 90-100 arasındadır. Viral HepatitÇalışma Grubu olarak yaptığımız bir çalışmada yeni ilaçlarla tedavi edilen toplam 1387 kronik Hepatit C hastasında tedavi başarısı % 99 bulunmuştur.” diye konuştu.
“Tedaviye ihtiyacı olan hastaları bulmamız gerekiyor.”
Türkiye’de yaklaşık olarak 750 bin civarında Hepatit C’li olduğunun tahmin edildiğini belirten Prof. Dr. Demirtürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak % 1,5 civarında hastanın tedaviye ulaşabildiğini görüyoruz. Hastaların çoğu virüsü taşıdıklarının farkında bile değiller. Bu nedenle öncelikle hastalıkla ilgili farkındalığı artırıp tedaviye ihtiyacı olan hastaları bulmamız gerekiyor. Tedavisiz veya takipsiz hepatit hastalarını bulma hedefi son derece önemlidir. Bu hedefe ulaşabilmek amacıyla tarama, korunma ve tedavi kampanyalarının oluşturulması büyük önem taşımaktadır.”
“Hepatit C’yi önlemenin en iyi yolu, hastaları tedavi ederek bulaştırıcılığı ortadan kaldırmaktır.”
Prof. Dr. Neşe Demirtürk, diyaliz hastalarının yüksek risk altında olmalarının önemli sebeplerinden birinin, yeterli temizlik yapılmayan hemodiyaliz makineleri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Demirtürk, şöyle konuştu: “Uluslararası kılavuzlar makine ve hastaların ayrılmasını önermemektedir. Bunun nedeni virüsün enfekte serumda düşük titrelerde bulunması ve oda sıcaklığında hızla inaktive olmasıdır.
Sağlık Bakanlığınca hazırlanan Diyaliz Merkezleri Hakkında Yönetmelik kapsamında Hepatit C pozitif hastalar için ayrı makineler kullanılması zorunluluğu bulunmaktadır. Ülkemizde Hepatit C’nin hemodiyaliz hastalarında çok daha sık görülüyor olması nedeni ile bu uygulama doğru olabilir. Hemodiyaliz ünitelerinde hastaların serolojik olarak takip edilmesi, sağlık personelinin belli aralıklarla hepatit serolojilerinin taranması önemlidir. Hepatit C’yi önlemenin en iyi yolu, hastaları tedavi ederek bulaştırıcılığı ortadan kaldırmaktır.”
“Hepatit hastasının durumunun farkında olmaması üzücüdür.”
Kronik Hepatit B ve C’nin hem Türkiye’de hem de dünyada karaciğer kanserinin ve karaciğer nakillerinin en önemli sebebi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Neşe Demirtürk şu değerlendirmeleri yaptı: “Buna rağmen hastaların en az yüzde 60-70’inin hasta olduğunun farkında bile olmaması üzücüdür. Toplumun hepatitlerle ilgili bilgilendirilmesi, hastaların tespit ve tedavisi, bulaşma yollarının engellenmesi büyük önem taşıyor.
Hepatit B’den aşı ile % 99 korunabiliyor olmamız, Hepatit C’den de aşı ile korunamasak bile % 95-100 başarı ile tedavi edebiliyor olmamız, elimizin güçlü olduğunun göstergesi. Bu yüzden ulaşabildiğimiz her yolla toplumu bilgilendirip farkındalığı artırmamız hepatitlerin gelecekte yok edilmesi için yapılabilecek en iyi uygulama olacaktır.”